Summary
Introduction: Tetanus is still a problematic infection, although it can be prevented by vaccination. This study aimed to evaluate the clinical characteristics of tetanus patients admitted to our clinic within one year.
Materials and Methods: In Mersin State Hospital, between January 2011 and March 2012, six cases clinically diagnosed and followed with tetanus were reviewed retrospectively.
Results: The mean age of the six tetanus cases (2 males, 4 females) was 58.2 years. Only one of the six patients had a history of vaccination. All patients had a history of minor trauma. Two patients had localized form of tetanus. The other four patients were followed up in intensive care. Two patients died and four patients recovered without sequelae.
Conclusion: Tetanus, despite all the advances in medicine, can be deadly. Early diagnosis, proper treatment and close follow-up can be life-saving.
Introduction
Tetanoz jeneralize, lokal, sefalik ve neonatal olmak üzere farklı klinik tablolarla ortaya çıkabilmektedir[3]. Tanı esas olarak öykü ve fizik muayeneyle konur. Trismus, abdominal rijidite, disfaji, opistotonus, ense sertliği ve ateş gözlenebilir. İnkübasyon döneminin sekiz günden kısa olması, başlangıç süresinin iki günden az olması, jeneralize tetanoz, ateş ve taşikardinin olması kötü prognoz göstergeleridir. Son yıllarda yoğun bakım koşullarındaki gelişmeler tetanoz hastalarının prognozunu olumlu yönde etkilemiştir.
Çalışmamızda bir yıl içinde kliniğimizde tetanoz tanısıyla izlenen olguların demografik ve klinik özellikleri ile prognozları irdelenmiştir.
Methods
İnkübasyon süresi; yaralanmadan sonra ilk semptomların oluşmasına kadar geçen süre olarak tanımlandı. Hastalar klinikte ve mekanik ventilasyon ihtiyacı olduğunda yoğun bakımda izlendi. Hastalara metronidazol 4 x 500 mg intravenöz (IV) başlandı. Tetanoz aşısı uygulandı. İnsan kaynaklı immünglobulin (1 x 500 IU), insan kaynaklı bulunamadığında ise at kaynaklı immünglobulin (150.000-300.000 IU) yapıldı. Spazm ve rijiditeye yönelik olarak diazepam (3-8 mg/kg/gün) kullanıldı. Gerektiğinde panküronyum gibi nöromusküler ajanlar verildi. Nazogastrik tüple enteral beslenme sağlandı.
Results
Tablo 1: Tetanoz olgularının klinik özellikleri
Olguların ortalama inkübasyon süresi altı gün olarak tespit edildi. Lokalize tetanozu olan iki olgu sağ bacakta ve sağ kolda kasılma şikayetiyle başvururken, diğer olgularda başvuru esnasında en sık çenede kasılma, yutma güçlüğü ve konuşma bozukluğu görüldü. Tetanoz tanısı alan hastaların hepsine yatışta tetanoz aşısı uygulandı. Hastaların dördü at kaynaklı immünglobulinle, ikisi ise insan kaynaklı immünglobulinle tedavi edildi. Tüm olgulara ampirik olarak metronidazol uygulandı. Bununla birlikte gerektiğinde sedatifler ve spazmları kontrol etmek amacıyla nöromusküler bloke edici ajanlar verildi.
Lokalize tetanoz tanısıyla izlenen iki hasta ortalama yedi gün yatıştan sonra şifa ile taburcu edildi. Dört olgu yoğun bakımda izlendi ve mekanik ventilatöre bağlandı. Bu olgulardan ikisi sırasıyla yatışlarının üçüncü ve onuncu gününde kaybedildi. Diğer iki olgu uzun süreli yoğun bakım izlemi ve fizik tedavi sonrası şifa ile taburcu edildi. Bir olguda bakteremi, pnömoni ve üriner enfeksiyon olmak üzere üç enfeksiyon atağı görüldü.
Discussion
Aydın ve arkadaşlarının 55 olguyu değerlendirdikleri çalışmada olguların %90’ının çivi, iğne, odun parçası batması, ciltte ezilme veya küçük bir kesilme gibi hafiforta dereceli yaralanmalar geçirdiği bildirilmiştir[8]. Bizim olgularımızda da taş, paslı teneke, çivi veya odun parçası gibi hafif yaralanmalar tespit edilmiştir. Bu durum tetanoz oluşumunda hafif yaralanmaların da dikkate alınması gerektiğini düşündürmektedir. Primer tetanoz aşılamasını tamamlamış kişilerin her 10 yılda bir rapel dozuna ihtiyaç vardır[2]. Olgularımızın sadece birinde 12 yıl öncesinde aşılama öyküsü mevcuttu. Ayrıca, olgularımızın hiçbirinde yaralanma sonrası acilen tetanoz profilaksisi uygulanmaması toplumda tetanoz konusunda bilgi eksikliği olduğunu düşündürmektedir.
Tetanozda inkübasyon süresi ortalama 15 gün olarak bildirilmektedir. Bu sürenin kısa olması prognozu olumsuz etkilemektedir[7]. Olgularımızın ortalama inkübasyon süresi altı gün olarak saptanmıştır. Lokalize tetanozu olan iki olgu sağ bacakta ve sağ kolda kasılma şikayetiyle başvururken, diğer olgularda başvuru esnasında en sık çenede kasılma, yutma güçlüğü ve konuşma bozukluğu görüldü. Opistotonus bulgusuyla hastanemize getirilen bir olgunun iki gün önce konuşma bozukluğu nedeniyle acil servise başvurma öyküsü mevcuttu. Nörolojik semptomlarla gelen hastalarda öykünün iyi sorgulanması acil bir durum olan tetanozun göz ardı edilmemesi açısından önem arz etmektedir.
Tetanoz olgularında uzun süreli yoğun bakım ihtiyacı ve invaziv işlemler nedeniyle gelişebilen hastane enfeksiyonları önemli bir mortalite nedenidir[6]. On beş olgunun irdelendiği bir çalışmada yedi hastada toplam 16 nozokomiyal enfeksiyon atağı bildirilmiştir ve en sık görülen enfeksiyon ventilatörle ilişkili pnömoni olarak tespit edilmiştir[7]. Olgularımızın dördünde yoğun bakım ve mekanik ventilasyon ihtiyacı görüldü. Bu olgulardan ikisi sırasıyla yatışlarının üçüncü ve onuncu gününde kaybedildi. Diğer iki olgu uzun süreli yoğun bakım izlemi ve fizik tedavi sonrası şifa ile taburcu edildi. Bir olguda bakteremi, pnömoni ve üriner enfeksiyon olmak üzere üç enfeksiyon atağı görüldü. Hastane enfeksiyonu nedeniyle kaybedilen olgu olmadı.
Sonuç olarak; tetanoz uygun aşılamayla önlenebilir bir tablodur. Tanı ve tedavide gecikmemek için minör travmalar dahi dikkate alınmalıdır. Yaralanmalar sonrası profilaksinin zamanında ve uygun yapılması hayat kurtarıcı olabilir. Tetanoz olgularında tetanoza yönelik medikal tedavinin yanı sıra destek tedavinin de oldukça önemli olduğu unutulmamalıdır. Uzun süre yoğun bakımda takip gereken hastalarda enfeksiyon kontrol önlemlerine hassasiyetle uyulmalıdır.