COVID-19 Pandemisi ve Pandemi Sonrası Dönemde Yoğun Bakım Ünitelerinde Yatan Hastalarda Antimikrobiyal Tüketimi ve Enfeksiyonların Özelliklerinin Karşılaştırılması
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
ÖZGÜN MAKALE
P: 17-17
Ocak 2024

COVID-19 Pandemisi ve Pandemi Sonrası Dönemde Yoğun Bakım Ünitelerinde Yatan Hastalarda Antimikrobiyal Tüketimi ve Enfeksiyonların Özelliklerinin Karşılaştırılması

Mediterr J Infect Microb Antimicrob 2024;13(1):17-17
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 12.05.2024
Kabul Tarihi: 07.10.2024
Online Tarih: 14.10.2024
Yayın Tarihi: 14.10.2024
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Öz

Giriş: Yoğun bakım üniteleri, şiddetli akut solunum yolu sendromu Koronavirüs-2 pandemisi sırasında şiddetli vakaların tedavisinde önemli hale gelmiştir. Hem invaziv prosedürler hem de immünosüpresif ilaç kullanımı sekonder enfeksiyon riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Bu çalışmada, pandemi dönemini pandemi sonrası dönemle, yoğun bakım ünitesindeki hastalarda antibiyotik kullanımını, enfeksiyonların tipini, kültür pozitifliği ve direnç paternlerini karşılaştırmayı amaçladık.

Gereç ve Yöntem

Hastanemizdeki yetişkin yoğun bakım ünitesinde takip edilen hastalar retrospektif olarak iki grupta değerlendirildi. Grup 1, COVID-19 pandemisi sırasında 01.12.2020 ile 01.05.2021 arasındaki hastaları içerirken, Grup 2, pandemi sonrası 01.06.2021 ile 01.11.2021 arasındaki hastaları içerdi.

Bulgular

Pandemi sırasında pandemi sonrasına göre antibakteriyel (%100’e karşı %92,7, p=0,003) ve antifungal kullanım (%33,3’e karşı %10,7, p<0,001) oranları istatistiksel olarak daha yüksek idi. Ek olarak, birden fazla sınıf antimikrobiyal ilaç kullanımı ve antiviral tüketimi pandemi sırasında pandemi sonrasına göre daha yaygın olarak bulunmuştur (p<0,001). Hastaneye kabulden antimikrobiyal tedaviye geçen süre, antimikrobiyal tedavi süresi ve toplam hastanede kalış süresi pandemi sırasında pandemi sonrasına göre istatistiksel olarak daha uzun olarak gözlemlendi. Kültür pozitif endotrakeal aspiratlar (ETA) pandemi sırasında pandemi sonrasına göre daha yaygın olarak bulunmuştur (%56’ya karşı %42,1, p=0,019). Pandemi döneminde ETA’da Klebsiella spp. üreten hastaların oranı pandemi sonrası dönemdeki hastalardan daha yaygın olarak bulunmuştur (%19,1’e karşı %7,3). Kan kültürlerinde Stenotrophomonas maltophilia, Klebsiella spp. ve Candida spp. pandemi döneminde pandemi sonrası döneme göre daha yaygın olarak bulunmuştur. İki zaman dilimi arasında metisiline dirençli Staphylococcus aureus enfeksiyonu (p=0,473), metisiline dirençli koagülaz negatif Staphylococcus enfeksiyonu (p=0,263) veya üçüncü nesil sefalosporin dirençli (p=0,658) ve karbapenem dirençli Gram-negatif enfeksiyonları (p=0,214) olan hastaların oranında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir.

Sonuç

Çalışmamızda, antibiyotik kullanım oranlarında ve tiplerinde belirgin bir farklılık gözlemlendi. Bu farklılığın, enfeksiyon kontrol önlemlerinin titizlikle uygulanmasına ve özellikle salgın insidansının azaldığı dönemde ve sonrasında antibiyotik yönetim komitesinin artan etkinliğine atfedilebileceğini varsayıyoruz.

Anahtar Kelimeler:
COVID-19, yoğun bakım ünitesi, antimikrobiyaller, enfeksiyon