Özet
Giriş: Klebsiella cinsi bakteriler nozokomiyal enfeksiyonların önemli bir nedenidir. Bu bakteriler farklı şekillerde direnç geliştirebilirler. Genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (GSBL) yapımı bunların başında gelmektedir. Bu çalışmada, farklı yoğun bakım ünitelerinden ve çeşitli klinik örneklerden elde edilen Klebsiella izolatlarının direnç durumlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmada 2014-2017 (ilk 6 ay) tarihleri arasında yoğun bakım ünitelerinde yatan hastaların bakteriyolojik kültüründen izole edilen Klebsiella spp. kökenlerinin direnç oranları retrospektif olarak incelendi. Kan, idrar, bronkoalveolar lavaj, beyin omurilik sıvısı trakeal aspirat gibi örnekler kullanıldı. Çalışmaya ≥18 yaş yoğun bakım hastaları dahil edildi. Hastalardan ilk izole edilen suş çalışmaya alınırken aynı hastaya ait mükerrer izolatlar çalışma dışı tutuldu.
Bulgular: Çalışmaya 443 olgu dahil edildi. Klebsiella izole edilen örnekler incelendiğinde %31,8’inin (n=141) trakeal aspirat kültürü, %23,7’sinin (n=105) kan, %23,3’ünün (n=103) idrar, %9,0’ının (n=40) balgam ve %12,2’sinin (n=54) diğer örneklerden oluştuğu tespit edilmiştir. Klebsiella türlerinin dağılımı incelendiğinde olguların büyük bir kısmını %89,7 (n=397) ile Klebsiella pneumoniae oluşturmaktaydı. Sonrasında sırası ile K. oxytoca %7 (n=31), K. ozaenae %2,9 (n=13), K. granulomatis %0,2 (n=1) ve K. ornithinolytica %0,2 (n=1) saptanmıştır. Olguların %54,4’ü (n=241) GSBL (+) iken %45,6’sının (n=202) GSBL (-) olduğu tespit edilmiştir. ESBL-pozitif Klebsiella enfeksiyonlu hastalarda mortalite %60 iken, ESBL negatif kökenlere bağlılarda %47,5 idi (p=0,008).
Sonuç: Hastanemizde GSBL (+) Klebsiella izolatlarına ait antibiyotik direncinin literatürdeki direnç oranlarından daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bu direnç sorununun üstesinden gelebilmek için her hastane kendi direnç oranlarını bilmeli ve akılcı antibiyotik kullanım politikaları geliştirmelidir.