Özet
Candida auris ilk olarak 2009 yılında Japonya’da izole edilmiş ve o zamandan bu yana dünya çapında 25’ten fazla ülkede rapor edilmiştir. Yüksek ölüm oranlarına sahip invazif enfeksiyonlara neden olabilen bu türün geleneksel biyokimyasal yöntemler ile tanımlanması zordur. C. auris deride kolonize olarak hastanede yatan hastalar arasında bulaşabilir. Bu tür içinde flukonazole ve amfoterisin B’ye direnç yaygındır ve bazı ülkelerde tedavide tercih edilen ekinokandinlere karşı da direncin geliştiği görülmektedir. Yapılan çalışmalarda, antifungallere karşı oluşan direncin intirensek değil kazanılmış olduğu gösterilmiş, ekinokandin ve azollere karşı birincil direnç mekanizmaları belirlenmiştir. Çoğul ilaca dirençli olmaları, hatta pan-rezistan suşların ortaya çıkması, klinik mikrobiyoloji laboratuvarlarında geleneksel yöntemlerle yanlış tanımlanmaları ve hastane ortamında uzun süre kalabilmeleri nedeniyle bu türün kontrol altına alınması zordur. Enfeksiyon kontrol önlemleri ile enfeksiyonların önlenebilmesi için doğru tanı konulabilmesine olanak sağlayan gelişmiş laboratuvar yöntemlerine ihtiyaç vardır. Ayrıca tedavide başarının sağlanması için yeni antifungal ilaçların araştırılması ve uygulamaya dahil edilmesi gerekmektedir. Bu kısa derlemede, C. auris’in epidemiyolojisi, oluşturduğu enfeksiyonlar, mikrobiyolojik özellikleri ve laboratuvar tanısı hakkında güncel bilgilere değinilmiştir.